Kepirtepe Anadolu Lisesi Müdürü Halil İbrahim Toklu’nun Kepirtepe bülteninin 20. sayısında yayımlanan yazısı…
Saygıdeğer Kepirtepeliler,
Öncelikle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kepirtepe Anadolu Lisesinde yaklaşık olarak 6 yıldır görev yapmaktayım. Kepirtepe bülteninin bu sayısında sizlerle paylaşmak istediğim hususlarla ilgili kısa bir yazı hazırladım, kusurum olmuşsa lütfen affediniz.
Bu okulda göreve başlamadan önce okula yaptığım ziyarette dikkatimi çeken ilk husus, okulun bahçesinde çok sayıda bina olmasıydı. Bu binaların belli ki birçoğu kullanılmıyordu ancak kullanılan binaların hangi amaçla kullanıldığını da bilmediğim için böyle bir okulda çalışmak açıkçası önce beni tedirgin etmişti. Ama içimde Kepirtepe gibi köklü bir okulda yönetici olarak çalışmanın heyecanı da vardı.
Göreve başladıktan bir süre sonra öğrenci ve öğretmenlerin söz ve davranışlarından, Kepirtepeliler Eğitim Vakfı yöneticilerinin anlatımlarından edindiğim izlenimler, gerçekten okulun öğretmen ve öğrencilerinin inanılmaz bir aidiyet duygusunun olduğu gerçeğiydi. İlk Kepirtepeliler Günü’nden sonra bunu daha iyi anlamıştım. Okulu ziyarete gelen eski mezunlar yahut Kepirtepe’de herhangi bir vesile ile çalışmış olanlar, kendi dönemlerinde olan olayları anlatıyor; kendi devre arkadaşlarıyla koyu sohbetlere dalıyorlardı. Öğrencilerimiz her fırsatta Kepirtepeli olmanın ayrıcalığından bahsediyorlardı.
Hep kendime sormuşumdur “80, 90 yaşına gelmiş bir insanın, bu kadar yıldan sonra bu okulla olan bağını ne ile izah edebiliriz?” diye. Yaklaşık 6 yıl sonra sanıyorum artık bu sorunun cevabını kendime verebiliyorum. O insanlar hayatlarını bu okuldan kazanmışlardı. Bu okul, onlara hem bir gelecek hem bir meslek hem hayata iyi bir bakış açısı, hem de bir özgüven ve oldukça yüksek bir aidiyet duygusu katmıştı. Bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu burada yatılı kalmışlar ve yaklaşık 6-7 yılları burada birlikte geçmişti. 2015 yılı mezunlarından Cenk Batuhan Gökçe’nin söylemi şu anda okulun 1. kat duvarında asılı olarak duruyor: “Kepirtepe, bazılarının ömrü, bazılarının gençliği, bazılarının şu anıdır.” Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Kepirtepe gerçekten bu insanların bazılarının ömrü, bazılarının gençliği olmuş.
ÖĞRENCİLERİN AİDİYETİ
‘Kepirtepelilik’ olgusunu bugün öğrenimlerine devam eden öğrencilerde de görmek gerçekten çok büyük bir güzellik. 2019 yılı mezunu Feyza Meriç, onca zahmet ve çileye rağmen Antalya’dan buraya defalarca gelip giderek -üstelik kronik rahatsızlığı varken- bu okuldan mezun olmayı başardı. Bugün 11. sınıf öğrencimiz olarak öğrenimine devam eden Karya Eylül Avşar’ın daha 9. sınıfta Karate Türkiye şampiyonu olarak kürsüye okul forması ile çıkma ısrarı, yine bu duygu ile açıklanabilir. Bugün okulumuzda öğrenimlerine devam eden 560 civarında öğrenci- nereden ve nasıl gelmiş olursa olsun- bu okuldan mezun olduğunda, Kepirtepelilerin değerli mezunlarından olacak ve Kepirtepeliler Eğitim Vakfı’nın bir anlamda geleceğe yatırımı olacaktır, diye düşünüyorum.
SAZCI’NIN İFADESİ
2020 yılı stratejik planımızda, okulumuzun vizyon ve misyonunda bir takım değişiklikler yaptık.
“Öğrencilerimizi; Cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı, ulusal ve evrensel değerleri özümsemiş, akıl ve bilimin aydınlık yolunda ilerleyen, nitelikli, başarılı ve dünya insanı birer aydın olarak yetiştirmektir” ifadesi okulumuzun resmi olarak eğitim misyonunu ifade ediyor artık. Bu ifadede yer alan öğrencilerimizi ‘dünya insanı birer aydın olarak yetiştirmek’ ifadesi rahmetli Hasan Sazcı’ya aittir. Kendisi 2016-2017 öğretim yılında geleneksel ilk ders açılış konuşmasında bu ifadeyi kullanmıştı. Öğrencilerimize bıraktığı en güzel nasihatlerden biri de şudur: “Sevgili gençler! Her türlü sosyal faaliyete katılın, etrafınızdaki insanlarla iyi iletişim kurun ve her şeyden önemlisi birer dünya insanı olun.”. İşte genç Kepirtepeliler bugün rahmeti Hasan Sazcı’nın da belirttiği bu ideal üzerine hareket ediyorlar.
KEPİRTEPE’DE NELER DEĞİŞTİ?
Kıymetli Kepirtepeliler,
Her yıl onlarca, yüzlerce mezun veriyoruz. Onların her birinin şimdi sizlerin arasında değerli birer mezunumuz olduğu gerçeğini görünce gerçekten bu okulun, bu şehir ve bu ülke için önemini bir kez daha kavramış oluyorum ve o gençlerle gurur duyuyorum.
Yaklaşık 6 yıl önce bu okulda göreve başladığımdaki fiziki tablo kısaca şöyleydi: Okulun binalarının çatısının onarılması gerekiyordu. Kanalizasyon sorunu vardı, altyapı hemen hemen tamamen çökmüş durumdaydı. Çevre düzenlemesi önemliydi ve binaların ciddi anlamda bakıma ihtiyacı vardı.
2015 yılında mezun olan Emre Onay, o yıl okul Öğrenci Başkanı idi. Kendisi bir gün bana “Hocam ben okul başkanı olarak bahçede çevre düzenlemesi yapmak istiyorum, çeşitli belediyelere giderek imkân yaratıp arkadaşlarıma oturma alanı oluşturmak istiyorum, müsaadeniz olursa” demişti. Ben de ona, düşüncesinin güzel olduğunu ancak kampüsün genel olarak önce altyapı sorunun çözülmesi gerektiğini söylemiştim. Emre Onay o yıllarda bu hayalini gerçekleştirememişti ve biz de ona bu konuda herhangi bir destek verememiştik. Ancak yaklaşık 6 yıl sonra bu anlamda da Kepirtepe çok ciddi mesafeler aldı. Bunlardan bazılarından kısaca bahsetmek istiyorum.
Öğrencilerimizin yemek yediği yemekhanenin ve yemeklerimizin hazırlandığı mutfağın önce elden geçirilmesi gerekiyordu. Bununla ilgili birçok çalışma yaptık. Bir sonraki yıl kendi okul imkânlarımızla Lüleburgaz’da, hatta belki iddialı olacak ama Trakya’da hiçbir okulda olmayacak düzeyde, güzel bir kütüphane hazırladık çocuklarımıza. Bu kütüphanede hem kitap okuyabiliyorlar hem ders çalışabiliyorlar hem de arkadaşlarıyla oturup kahvelerini içebiliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığımızın şartnamesine uygun olarak hazırlanan bu kütüphane bugün bakanlığımızın envanterinde kayıtlı ve yaklaşık 6000 kitap ile öğrencilerimize hizmet veriyor.
Pansiyondaki öğretmenlerimizin odaları, tuvalet ve banyoları ile ilgili yine çok detaylı çalışmalar yaptık. Spor salonumuzun hem iç hem dış alanlarında öğrencilerimize yakışır fiziki güçlendirmeler yapıldı. Hemen her türlü sportif faaliyetleri yapabilecekleri fitness aletleri ile donatıldı. Hayırseverlerin yardımıyla 7 adet derslik donatımı yapıldı. Bu arada bu dersliklerin üç tanesi eski mezunlarımızdan Ferhan Çelikel Hanımefendi’ye aittir. Kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. 360 metrekarelik son derece modern biyoloji laboratuvarı kazandırıldı. Tüm altyapı sorunlarımız hemen hemen çözüldü. Kazan dairemizin onarımı, kanalizasyon hatlarının yenilenmesi, tretuvar çalışmaları, bahçe zemin çalışmaları yine bu dönemlerde yapılan önemli çalışmalardan sayılır. Okulumuzun yan tarafında atıl vaziyette bulunan yaklaşık 2500 metrekarelik alan, 82 adet meyve fidanı ile yeşillendirildi. Eminim ki yakın bir gelecekte öğrenci ve öğretmenlerimiz bu meyve ağaçlarının meyvelerinden faydalanacaklardır. Yine bununla birlikte eskiden futbol sahası olarak kullanılan alanın tamamına yakını 150 adet çam fidanı ile yeşillendirildi.
Okulun eğitim öğretim ana binasının iç kısımlarında birçok derslik yeniden dizayn edildi. Toplantı odaları, öğretmenler odası, yönetici odaları, derslikler, etüt salonu, Atatürk köşesi ve kantin, hem okul imkânları ile hem de hayırseverlerin katkılarıyla yeniden tasarlandı. Son yapılan çalışmalardan biri okulun giriş kısmında, Kepirtepe’nin geçmiş serüvenini anlatan platform olmuştur. Bu bölümde okulumuzun geçtiği bütün evreler ve değişimler güzel bir yazıyla ve görsellerle anlatılmaya çalışıldı. Buranın hazırlanmasında emeği geçen değerli mezunumuz Görkem Evci’ye tekrar teşekkür ediyorum. Son olarak, hem pansiyon hem de eğitim öğretim binamız ısı yalıtımı amacıyla kaplanarak okulumuza yakışır bir şekilde yeni görseline kavuşmuştur.
Bütün bunların yapımında yönetici arkadaşlarımın inanılmaz emekleri ve katkıları vardır. Kepirtepelilere ve okulumuzda okuyan genç Kepirtepelilere yakışır, daha iyi eğitim olanakları sunan bir okul hazırlamak biz yöneticilerin vizyonu olmuştur.
KEPİRTEPE OKUL MÜZESİ PROJESİ
Bütün bunlarla birlikte henüz gerçekleştiremediğimiz birçok projemiz de hayata geçirilmek için fırsat bekliyor. Bunlardan sadece birisinden bahsetmek istiyorum: 1946 yılında garaj olarak yapılmış ve uzun yıllar müzik dersliği olarak kullanılmış, iki katlı binamızı “Kepirtepe Okul Müzesi” olarak düzenleme arzusu ve hayalindeyiz. Bu projemiz gerçekleşirse Türkiye’de münhasır bir binada eğitim müzesi olan tek okul olma vasfını da elde etmiş olacağız. Ayrıca hem okulumuzda var olan hem de siz değerli mezunlarımızın elinde bulunan ve Türk eğitim sisteminin çeşitli dönemlerini yansıtan eğitim materyallerini burada sergileme fırsatı bulacağız. Böylelikle ilk Köy Enstitülerinden olan okulumuzu, diğer okullar arasında öncü bir eğitim kurumu yapacağız kanaatindeyim.
Bir husustan daha bahsetmeden geçersem bu yazının eksik olacağını düşünüyorum: Okul olarak her türlü program ve projelerimizde Kepirtepeliler Eğitim Vakfı’nı aramızda görmek, onlarla ortak proje geliştirmek ve birlikte hareket kabiliyetimizi artırmak, bizim hedeflerimizden birisi olmuştur. Bugün bu konuda da çok ciddi mesafeler kat etmiş bulunuyoruz. Değerli Vakıf yöneticilerimizle işbirliği yapmak, birlikte hareket edebilmek her zaman bize güç katmıştır.
BÖLGE OKULU VASFI
2014 yılında Anadolu Lisesi’ne dönüştürülen okulumuz 2019 yılı nisan ayında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘Özel Program ve Proje Uygulayan Anadolu Lisesi’ statüsüne kavuşturulmuştur. Bu kazanımın elde edilmesinde; ilçe, il ve bakanlık yöneticilerimizle birlikte Kepirtepeliler Eğitim Vakfı yöneticilerimizin de çokça emeği vardır. Bu sayede Kepirtepe, ‘bir bölge okulu’ olma vasfını yeniden kazanmıştır. Türkiye’nin her yerinden özellikle Trakya’nın kırsal kesimlerinden öğrencilerimiz, Kepirtepe’ye gelerek, burada yatılı okuyup mezun olma şansını yakalamış olacaklardır. Çevremizdeki diğer proje okulları ile karşılaştırıldığında Kepirtepe, taban ve tavan puan olarak her geçen yıl potansiyelini artırmaktadır. Bu sayede Kepirtepe, 82 yıllık geçmişinde olduğu gibi yine sınavla öğrenci alma özelliğine devam edecektir. Bu öğrenciler bu okuldan mezun olduklarında, bölgemizdeki diğer okullar arasında parmakla gösterilir önemli başarılara imza atacaklar ve Kepirtepe’nin bir anlamda geleceğini inşa edeceklerdir