Kepirtepe Köy Enstitüsü
14 Ekim 1938 tarihinde Edirne dolaylarında boş bulunan Küçük Zabit Mektebi adını taşıyan binada Trakya Öğretmen Okulu adıyla kurulmuştur. Ancak enstitü Trakya insanıyla bütünlük sunan göçmenlik yazgısıyla karşı karşıya kalmıştır. Savaş sebebiyle okul önce Alpullu’ya oranın darlığı nedeniyle 6 ay sonra Lüleburgaz’daki Atatürk İlkokuluna taşınmıştır.
Burada bir süre kalan enstitü buranın ilçe olması ve enstitülerin kuruluş yönteminde şehirden uzaklık olması dolayısıyla, enstitünün kesimine giren bölgenin iklim özelliklerini içine alan ve İstanbul-Edirne asfaltı üzerinde,ilçeye 5 km uzaklıkta bulunan Kepirtepe’de kurulması uygun görülmüştür.
Bu günleri yaşamış olan M. Başaran Kepirtepe’nin ilk günlerinde çadırlarda kaldıklarını ve ilk iş olarak Lüleburgaz’dan su getirerek 1941 yılında ana binayı bitirdiklerini ayrıca açılan artezyen kuyusu sayesinde su ve elektrik ihtiyacını karşıladıklarını anlatır.
Ancak savaş yıllarının azizliğine bir kez daha maruz kalan enstitü gelen emirle Hasanoğlan köyüne göç etmiştir.
Trakya’dan gelen insanlar için çok geri bir köy görünümündeki Hasanoğlan’a 13 çeşme yapmakla işe koyulan Kepirtepeliler ayrıca demiryolu tarafına Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün kuruluş temellerini atmışlardır. 9 ay sonra tekrar Kepirtepe’ye dönülmüş olan enstitünün ilk müdürleri Nejat İdil ve ardından İhsan Kalabay’ dır.
Enstitünün Bulunduğu Bölge Hakkında
İ.Kalabay Kepirtepe’ye dönüşte yaptığı konuşmada enstitü kesimine giren yerlerin, yani Enstitünün öğrenci aldığı vilayetlerin Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul’un Trakya olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Enstitünün bugünkü mevcudu 104 kız, 500 erkek olmak üzere 604 talebedir. Enstitü kesimine giren köylerin adedi 892’dir; bunlardan 708’i okullu,184’ü okulsuzdur. Köylerin geçim yolları coğrafi durumlarının tayin ettiği dört bölümde toplanabilir. Istırancalar ve Kurudağ silsileleri arasında İstanbul’dan Meriç’e kadar bölgede umumi ziraat, Kurudağ’ın Bozkır’dan ayırdığı sahil boyu Şarköy, Mürefte ve civarı bağcılık, şarapçılık, Istırancalar’ın Karadeniz kıyısında çerçevelediği Demirköy kazasıyla Vize kazasının bir kısım köylerinde odunculuk, kömürcülük, Istırancalar’ın eteklerinde hayvancılık önem kazanır. Bunların yanında pancar ziraati, sebze, meyve ve bostancılık, sanayi bitkileri, arıcılık, ipek böcekçiliği önemli bir yer alır.”14 Bu konuşmayla bölgenin koşullarını o dönem itibariyle öğrenmiş oluyoruz.
Öğrenci Alma
Enstitüye alınacak öğrenciler seçmenler ve gezici baş öğretmenlerce tespit edilerek fişlere doldurulurdu. Bu fişler milli eğitim müdürlüğüne ve oradan da enstitüye gönderilir, buradaki öğretmenlerce oluşan komisyon fişleri inceleyip adayları tek tek kontrol ettikten sonra enstitüye alırlardı.15
Alınacak öğrencilerin bilinenin aksine yoksul köy çocuklarından ziyade, ailelerinin bağ bahçesi olanlardan seçilmesi uygundu. Çünkü bu çocuklar toprak ve tarım işlerine az da olsa yatkın olmaları,seçileceklerin onlardan oluşmasında sebep oluşturmuştur.
Alınacak öğrenciler;
1-Bölgedeki köylerden olacaktır.
2-Sağlıklı,gürbüz ve sağlam olacaktır.
3-Zeki, çalışkan, iş başarma derecesi iyi olacaktır.
4-Eğitmenli okulu bulunan yerlerde bu okulları bitiren kızlar enstitüye alınacak,bilhassa kız öğrenci sayısını arttırmak için her çareye baş vurulacaktır.
Ayrıca enstitüye alınan öğrencilerden enstitünün kurallarına uyacaklarına dair taahhütname alınmaktaydı.
Yapılar ve Alanlar
Enstitü binaları ilke olarak 3-4 katlı binalar yerine tek ya da 2 katlı pavyon halinde binaların yapılması uygun görülmüştür.
Enstitüde bulunan yapılar;idare binası,derslikler(50 kişilik kümelere göre yapılmıştır.), işlikler(marangoz, demir, arıcılık, dokuma, resim-iş, teknik resim, dikiş-nakış atölyeleri bulunmaktadır.), yatakhane, yemekhane, kitaplık, mutfak, kooperatif, banyo, toplantı salonu, revir, çamaşırlık, ahır, kümes, samanlık, fırın, spor alanları,su deposu, artezyen kuyuları, havuz, yüzlerce dönüm toprak ve uygulama okulundan oluşmaktadır.
Uygulama okullarında; enstitü öğrencileri burada eğitim,psikoloji ve genel metotların derslerde nasıl uygulandığını görüyorlardı. Bunun için ilkokulların 4. ve 5.sınıfları bu okula getirtiliyor ve enstitü öğrencileri sınıfın öğretmeninin yanında uygulamalı olarak bunları öğreniyorlardı.
21 KÖY ENSTİTÜSÜ
Enstitülerin Kuruluş Yerleri
3803 sayılı kanunu 19/06/1942 de kabul olunan 4274 sayılı Köy Enstitüleri Teşkilat Kanunu izliyor. Buna göre enstitülerin kuruluş yerleri;
1-Tarım işlerine elverişli arazinin olması. Bu arazinin devlete ait olması
2-Ancak, bu arazinin çok verimli, işlenmesi kolay ve işlenmiş, bağ ve bahçelerle zenginleştirilmiş olması aranan ve başta gelen koşullar değildir.
3-Kuruluş yerinin yeteri kadar araziye sahip olmasıyla birlikte, seçilen bu yerin 2-3 il için bölge merkezi olmasına elverişli, en çok yetiştirilmesi gerekli, okul ve öğretmen durumu geri, hava ve su bakımından da sağlık koşullarına uygun yerler olması dikkate alınmıştır.11
Köy Enstitülerinin sayısı sonradan kurulan Van-Ernis Köy Enstitüsü ile birlikte 21 i bulmuştur. Bunlar:
1-Çifteler Köy Enstitüsü (Eskişehir)
2-Arifiye Köy Enstitüsü (Adapazarı)
3-Kızılçullu Köy Enstitüsü (İzmir)
4-Gölköy Köy Enstitüsü (Kastamonu)
5-Kepirtepe Köy Enstitüsü (Kırklareli)
6-Pulur Köy Enstitüsü (Erzurum)
7-Hasanoğlan Köy Enstitüsü (Ankara)
8-Pamukpınar Köy Enstitüsü (Sivas)
9-Akçadağ Köy Enstitüsü (Malatya)
10Aksu Köy Enstitüsü (Antalya)
11-Cılavuz Köy Enstitüsü (Kars)
12-Beşikdüzü Köy Enstitüsü (Trabzon)
13-Düziçi Köy Enstitüsü (Adana)
14-Savaştepe Köy Enstitüsü (Balıkesir)
15-Akpınar Köy Enstitüsü (Samsun)
16-Pazarören Köy Enstitüsü (Kayseri)
17-Gönen Köy Enstitüsü (Isparta)
18-İvriz Köy Enstitüsü (Konya)
19-Ortaklar Köy Enstitüsü (Aydın)
20-Dicle Köy Enstitüsü (Diyarbakır)
21-Ernis Köy Enstitüsü (Van)
Köy enstitüleri hakkında araştırmacı yazar Sinan Meydan’ın kapsamlı yazısını okumak için tıklayınız.
Ayrıca amacı Köy Enstitülerinde yetişen gençlere yüksek öğrenim vermek, enstitülerin sıkıntı çektiği tarım, teknik, müzik ve sanat öğretmeni gereksinimini karşılamak için Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 1942 yılında açılmıştır.
Köy Enstitülerinin öğrenci alımlarını,çalışma düzenlerini, yapılarını Kepirtepe Köy Enstitüsü içerisinde inceleyelim; ancak unutmamak gerekir ki her enstitü kendi koşullarına göre bazı değişimler gösterir. Yalnız genel çerçeve aynıdır.
Diğer Etkinlikler
Enstitüde öğrenciler milli oyunları öğrenirler; dünya klasiklerini, Türk edebiyatını, çeşitli düşün kitaplarını okuyarak kendilerini geliştirirlerdi. Bunlardan bazıları; Dede Korkut Hikayeleri, Beyaz Zambaklar, Yunus Emre, Germinal, Ateşten Gömlek, Sokrat, Sinekli Bakkal, Eflatun…vb. Bunlarla beraber günlük gazete ve Tarih Vesikaları gibi süreli yayınları izlerlerdi.
Her öğrenci bir müzik aletiyle uğraşmak zorundaydı Kepirtepe’de. Kimisi mandolin, kimisi saz, diğeri keman, piyano gibi aletleri çalıyorlardı. Bunun için Kepirtepe Köy Enstitüsü’ nde yapılan müzik binası v içindeki küçük odalar vardı.
Bununla beraber kız erkek her öğrenci motorsiklet binmesini öğreneceklerdi. Binmesini bilen öğrenciler bilmeyenlere öğreten öğretici konumunda bulunuyorlardı.
Enstitüdeki her öğrencinin günlük ya da haftalık olarak görevlendirildiği başkanlıklarda vardı. Bu sayede öğrenciler sorumluluk sahibi olmaktaydılar. Bu başkanlıklar;Öğrenci başkanı, Temizlik düzen ve yatakhane başkanı,Yemekhane başkanı, Çamaşırlık başkanı, Revir başkanı gibi.17
Bunların yanında öğrencilerin sosyalleşmesini sağlayan ;Müsamere kolu, Eğitim kolu, Spor kolu, Kitap kolu, Yayın kolu, Müzik kolu, Gezi ve İnceleme kolu,Fotoğrafçılık kolu18 gibi çeşitli kollar da enstitüde bulunmaktaydı. Bunlardan yayın kolu yolu ile Kepir’den isimli dergi çıkarılmaktı ve ayrıca duvar gazeteleri çalışmaları da yapılmaktadır.
Bölgeye Etkileri
Kepirtepe Köy Enstitüsü bulunduğu bölgeyi kalkındırmada ve canlandırma yolunda uğraş vermiş ve büyük katkılar sağlamıştır.Öncelikle çorak toprağa sahip olan Kepirtepe’yi dikilen fidanlarla artezyen kuyuları açıldıktan sonra oluşturdukları sebze ve meyve bahçeleriyle, yemyeşil ve verimli bir hal almasını sağlamıştır.Bunların dışında ekilen ürünler şöyledir;mısır, buğday, ayçiçeği, yulaf, arpa, bakla, mercimek, soğan, sarımsak, ıhlamur fidanı.
Bölgenin kültür ve sosyal hayatının canlandırılmasında da Kepirtepe yine ön ayak olmuştur. Lüleburgaz Halkevi’nde Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Kahraman”, İ.H.Baltacıoğlu’nun “Akıl Taciri” gibi oyunları oynanarak tiyatral yeteneklerini sergilemekteler, törenlerde oynadıkları halk oyunları ve düzenledikleri sportif gösteriler, bölge insanının kültürel yaşamını etkilemişlerdir.19
Kapatılma
Kepirtepe Köy Enstitüsü diğer enstitüler gibi 27 Ocak 1954 tarihinde 6234 sayılı yasayla Demokrat Parti döneminde kapatılmıştır. Ancak kapatılma süreci çok partili yaşama geçiş kararıyla başlamış ve CHP nin iktidar olma uğruna -İsmet İnönü kuruluşlarında asla ödün vermeyeceğini söylemiştir- ödünler vermesi sonun başlangıcını oluşturmuştur.
Enstitülerin kapatılma sebepleri arasında komünistlik suçlamaları etkin olmuşsa da asıl gerekçe, köylüyü aydınlatan enstitülü öğretmenlerin, köy halkının duygularını sömürerek oy almaya çalışan siyasilere “dur”deme cesaretlerini göstermelerinden kaynaklanmaktadır.20
Belirtmekte yarar vardır ki, enstitülerin kapatılmasına zemin hazırlayan nedenlerden biri de, kız-erkek karma bir sistem güden köy enstitülerine bu yolla atılan suçlamalardır. Ancak atılan iftiraların gerçekle bağdaşmadığı görülmektedir.21
Kepirtepe’nin Günümüze Etkileri
Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün günümüze etkilerinin yaratıcıları tabii ki oradan mezun olmuş olan öğrencilerin, öğretmen olarak yetiştirdikleri nesillerdir.
Enstitülüler sadece öğretmenlikle yetinmemiş, birçoğu yazar, şair, araştırmacı,gazeteci, milletvekili, öğretim üyesi, eğitim bilimci olarak bugüne kadar köy enstitülük ruhunu bu alanlara yansıtmışlardır. İşte bunlardan bazıları;
Mehmet Başaran; Yazar
Ahmet Uysal; Yazar
Bugün enstitünün olduğu yerde artık Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi vardır. Bu lise 1 yıl öncesine kadar enstitünün binalarını kullandıktan sonra, kendi yapmış olduğu binaya taşınmıştır.
Ne yazık ki, bugün Kültür Bakanlığı’nın koruması altında bulunan enstitü binaları, kaderine terk edilmiş durumdadır. Eylül 2000 tarihinde yapmış olduğum inceleme ve araştırma gezisinde eski yemekhane binasının tavanı çökmüş durumdadır.
Bize özgü olan ve UNESCO tarafından gelişmekle olan ülkelere tavsiye edilen enstitülerimize, diğer tarihi kalıntılara ve belgelere yapmış olduğumuz duyarsızlık sürmekte ve böylelikle oradaki ruha haksızlık etmekteyiz.
Köy enstitüleri fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller yetiştirmişlerdir.
Ders Programı Çizelgesi (1943 Sonrası)
a) Kültür Dersleri
Haftada 22 saat olup şu derslerden meydana gelir; Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi, Matematik, Tabiat ve Okul Sağlık Bilgisi, Fizik, Kimya,Yabancı Dil, El Yazısı, Resim İş, Beden Eğitimi Milli Oyunlar, Müzik, Askerlik Dersi Ev İdaresi, Çocuk Bakımı, Öğretmenlik Bilgisi, Zirai İşletme Ekonomisi Kooperatifçiliği
b) Tarım Dersleri ve Çalışmaları
Haftada 11 saat olup şu derslerden meydana gelir; Tarla Ziraati, Bahçe Ziraati, Zooteknik, Kümes Hayvancılığı, Arıcılık, İpek Böcekçiliği
c) Teknik Ders ve Çalışmalar
Haftada 11 saattir. Bu bölümün dersleri seçilen kollara göre değişir. Bunlar; erkekler için, Demircilik, Nalbantlık, Motorculuk, Dülgercilik,Yapıcılık; kızlar için, Biçki-Dikiş, El Sanatlar, Motor; Örgü ve Dokumacılık; Tarım Sanatları kollarıdır.
Derslerin uygulaması her zaman enstitünün hazır bulunan uygulama okulları, derslik, işlik, uygulama bahçesi, kümesi ve ağaçlarında olmaktaydı.
Ayrıca günlük, haftalık, 15 günlü stajlar için çevrede yakın köy okulları da seçilmişti. Son sınıflarda, stajlardan alınan notlar sınıf geçme notlarına büyük ölçüde etki yapardı.
Çalışma Düzeni
Öğrenim süresi en az 5 yıldır. Yılda varolan 45 günlük izinlerini enstitünün ve çevrenin iç güç durumuna göre ayarlanır ve genellikle iki yarı olarak kullanılırdı.
1943 yılına kadar olan dönemde uygulanan eğitim programı her enstitü kendi koşullarına göre hazırlamaktaydı. Kabaca Kepirtepe’de uygulanan program;
Sabah saat 6 da kalkan öğrenci 8’e kadar temizlik, spor, kahvaltı ve sabah okuması yapardı. 8-11:45 arası ders ve iş yapan öğrenciler 12’de yemek için toplanırlardı. 13-17:45 öğle sonu çalışmaları içindi. Gece en az 2 saat okuma ve ders hazırlıkları yapılır ve 22 de yatılırdı. 1943 yılında bakanlığın hazırladığı ve uyguladığı “Köy Enstitüleri Programı”nda kültür, ziraat, teknik ders ve çalışmaları haftada 44 saat olarak saptandı.