Türkiye’nin en çok öğretmen yetiştiren kurumlarından birinin mezunları olarak, başta Kepirtepeli ve Kepirtepe’de görev yapmış öğretmenler olmak üzere Türk aydınlanmasına katkı sağlayan tüm eğitimcilerin öğretmenler gününü kutlarız.
1938’den 2014’e kadar doğrudan öğretmenlik mesleğine yönelik eğitim veren Kepirtepe, son 4 yıldır Anadolu Lisesi olarak bu odağını kaybetmiş gibi görünse de, öğretmen lisesi geleneklerinin her zaman yaşatıldığı bir eğitim yuvasıdır. Bu yüzden biz Kepirtepeliler için, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden öğretmenlerimiz ve özellikle de Köy Enstitüsü mezunlarımız sonsuz saygıyı ve sevgiyi hak eden birer kahramandır.
Eğitim alanında aktif çalışmalar yapan bir sivil toplum örgütü olarak, kendimizi eğitim camiamızın önemli bir aktörü görüyoruz ve günümüzde maddi, manevi, sosyal, bürokratik ve politik zorluklara ve baskılara rağmen mesleğini büyük özveri ile sürdürmeye çalışan değerli öğretmenlerimizin çok daha iyi şartlara kavuşturulması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Bu vesileyle Cumhuriyet’in eğitim seferberliğinin önderleri Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’u da bir kez daha minnetle anıyoruz.
Bu özel günde “Öğretmen Marşı”nı dinlemek ve coşkuyla söylemek için tıklayınız: kepirtepeliler.org/ogretmen-marsi
Öğretmenler Günü Tarihçesi – Öğretmenler Günü Ne Zaman Kutlanmaya Başladı?
Öğretmenler günün ülkemizde 1981 yılından beri 24 Kasım’da kutlanmaktadır. Öğretmenler gününün Türkiye’de 24 Kasım’da kutlanmasının nedeni Bakanlar Kurulu’nın Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermesi ve bu unvanın, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayımlanması ile resmileşmesidir.
Cumhuriyet Dönemi’nde yeni Türk harflerini öğrenmek amacıyla düzenlenen okuma yazma kurslarına “Millet Mektepleri” adı verilmişti. İlk Millet Mektebi, 11 Ağustos 1928’de Dolmabahçe Sarayı’nda açıldı. Bunu, İstanbul’da başka okullarının açılışı izledi. Bu arada, İstanbul Radyosu’nda da dersler verilmeye başlandı. Benzeri kurslar, büyük kentlerde, devlet dairelerinde açıldı. Millet Mekteplerinin ve harp inkılâbının simgesi durumuna gelen ,o hepimizin bildiği fotoğraf, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928 yılında Sivas’ta halka yeni harfleri tanıtırken çekilen fotoğrafı olmuştur.
1 Kasım 1928’de yayınlanan “Türk Harfleri Hakkında Kanun”la, en geç altı ay içinde, yeni alfabenin öğrenilmesi zorunluluğu getirilmişti. 24 Kasım 1928’de yayımlanan Millet Mektepleri Teşkilatı Talimatnamesi’nde de Cumhurbaşkanı’nın, bu okulların başöğretmeni olduğu; altı ay içinde,16-45 yaş arasındaki, eski yazıyı bilen bilmeyen herkese yeni yazının öğretilmesi hükmü yer alıyordu.
Atatürk, yazıyı değiştirecek devrimi anlatabilmek için hemen yurt gezilerine başladı. Birçok yerde tahta başında yeni harfleri yazdı, yazdırdı; yeni yazıyı tanıttı, bu yazının ne denli kolay öğrenilebileceğini belirterek her konuda olduğu gibi bu işte de ulusuna öncü oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1928’de 1353 Sayılı Yasayla 29 harften oluşan yeni Türk abecesini kabul etti. Yeni abecenin bütün ulusa öğretilmesi, “Millet Mektepleri” (Ulus Okulları) denilen, bir bakıma ülkedeki ekin devrimini hızlandıran kurumlar aracığıyla sağlandı.
İstanbul’da kurslara kayıtlar,23 Aralık 1928’de başladı. Bu kurslara haftada dört gece erkekler, iki gece de kadınlar katılıyordu. Kurslar, A ve B dershanelerine ayrılmıştı. Okuma yazma bilmeyenler, A dershanesinde okuma yazma öğrendikten sonra B dershanesine geçiyor ve orada okuma, kompozisyon, aritmetik, sağlık bilgisi, yurt bilgisi derslerini alıyordu. Millet Mektepleri, 1923’de başlatılan dilde yenileşme atılımına da önemli katkılarda bulundu. Harf inkılâbından önce %10 dolayında olan okuryazar oranı, 1936’da yüzde %25’e ulaştı.
Millet Mekteplerinin işlevi 1936’dan sonra halk evleri ve halk adaları üstlendi. 1928 yılında Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmeni olduğu 24 Kasım günü, 1981 yılında “Öğretmenler Günü” olarak kabul edildi.
Dünyada Öğretmenler Günü Kutlamaları
Öğretmenler günü dünyanın birçok yerinde farklı tarihlerde kutlanan hatta bazı ülkelerde resmi tatil ilan edilen bir gündür. 1994 yılından beri çoğu ülkede öğretmenler günü UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tavsiyesiyle 5 Ekim‘de kutlanır. 5 Ekim gününün anlamı ise 1966 yılında Fransa’nın Paris şehrinde yapılan “Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı” sonucunda UNESCO temsilcileri ile ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”ni oybirliği ile kabul edilişinin yıl dönümü olmasıdır.
Kültür ve dönüm noktalarına göre her ülkede farklılık gösteren öğretmen günü, 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen) 28 Şubat’ta; İran’da 2 Mayıs ve Türkiye’de 24 Kasım’da kutlanır.
Atatürk ve Öğretmenlik
Bu anlamlı günde Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini tekrar hatırlayoruz:
– Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.
– Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir ‘millet’ adını alma yeteneğini kazanamamıştır.
– Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.
– Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır.
– Öğretmenler! Cumhuriyetin fedakar öğretici ve eğiticileri, yeni kuşakları sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni kuşaklar sizin eseriniz olacaktır.
– İlk ilham ana-baba kucağından sonra, mektepteki öğretmenin dilinden, vicdanından ve terbiyesinden alınır.
– Okullarda öğretmenlik görevinin güvenilir ellere teslimi, yurt evlatlarının o görevi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak bilgili ve saygı değer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer yüksek meslekler gibi gittikçe ilerlemeye ve refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir.
– Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumu gerçek bir ulus haline getirirler.
– Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında sıkı disiplin başarının şartıdır. Yöneticiler ve öğretim kadroları disiplini sağlamaya, öğrenci ise disipline uymaya mecburdur.
– Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
– Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
– Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
– Unutmayınız ki sınıfta, Cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir.
– En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur.