Bir ana tanırım Kepir’dir adı
Çelikten tunçtandır göğsü kanadı
En ıssız köylerde anılı adı
Can verdi kuruyan cılız kollara
Adımız andımız Kepirliyiz biz
Ülkümüz köy yolu, geri dönmeyiz
Yaslanıp bozkırın yanık bağrına
Gücünden hız verdi, Kepir yarına
Kavuştu çift motor sedalarına
Gövdeye can geldi, cılız kollara
Adımız andımız Kepirliyiz biz
Ülkümüz köy yolu, geri dönmeyiz
Söz : İlyas Özcan (1944 Kepirtepe mezunu)
Müzik: Selahattin Yücesoy
Kepirtepe Marşı Hakkında
Kepirtepe Marşı’nın sözleri Kepirtepe Köy Enstitüsü 1944 mezunu olan İlyas Özcan’a aittir. Özcan, emekli öğretmen. Şiir yazmayı hep sevmiştir. Kepirtepe Marşı’nın doğuş hikâyesini kendisi şu şekilde anlatmıştır:
“Vakit 1943 yılının yaz mevsimi sonları idi. Kepirtepe ilk mezunlarını vermiş, 29 ağabeyimizin büyük bolümü Ankara Yüksek Köy Enstitüsü’ne bir bölümü de kendi köylerine öğretmen olarak gönderilmişti. Bizler son sınıfta 182 arkadaş beş yıldır sarmaş dolaş olduğumuz Kepir Ana’nın vefalı ve müşfik kanatları altında öğretmen olarak atanacağımız köylerimize kültür, sanat ve tarım yönünden pratik bilgi ve becerilerimizi en üst düzeyde götürebilmek için çalışmalarımıza geceli gündüzlü devam ediyorduk. Aramızda çok değerli öğretmenlerimizin önderliği ve yönlendirmeleri ile edebiyat, müzik, folklor, resim yeteneklerini geliştirmiş, bazı dergilerde şiirleri, hikâyeleri, incelemeleri yayınlanmış arkadaşlarımız vardı.
Kepirtep artık büyük bir ihtiyaç halinde bulunan köylerimize güvenerek gönderebileceği öğretmen adaylarını hazırlamış bulunuyordu.
Bu adaylar ve daha küçük sınıflar her sabah ana binanın önünde bir bayram havası içinde toplanır, şarkılar, marşlar söyleyerek haftalık çalışma programı uyarınca çalışma yerlerimize dağılırdık.
Her şey iyi, her şey güzeldi de Kepirtepe’nin kendine ait ve kendini anlatacak bir marşının olmayışı kendini hissettirmeye başlamış, bu konu öğretmen ve öğrenciler arasında konuşulur olmuştu.
İşte bu sırada yani 1943 yılı yaz sonlarında Edebiyat-Türkçe öğretmenimiz Muhip Kocaçınar’ın teklif ve organizasyonu ile Kepirtepe’ye marş olacak bir şiir yazma yarışması düzenlenerek tüm öğrencilere duyurulmuştu. Yarışmaya 24 arkadaşımız şiirleri ile katıldı. Bu şiirlerin hepsi o kadar içtenlikle ve güzel yazılmıştı ki seçici kurulun marş olacak şiiri seçmekte epey zorlandıklarını sonradan öğrendik.
Sonuçta besteye daha uygunluğu yönünden, besteyi yapan Kırklareli Ortaokulu Müzik Öğretmeni (bu öğretmenimiz daha sonra okulumuzdan bir bayan öğretmenle evlenmiştir) Selahattin Yücesoy’un teklifi ile benim yazmış olduğum “Kepir Ana” adlı şiirim kabul edilmişti. Selahattin Yücesoy bir hafta içinde şiirin bestesini ve seslendirmesini yapmış Eylül 1943’ten itibaren “Kepirtepe Marşı” olarak söylenmeye başlanmıştı.
O zaman yarışmaya katılan birbirinden güzel 24 şiirin belgelenerek bu günlere aktarılmaması Kepirtepe tarihi için büyük kayıp olmuştur.”
Kaynak: Kuruluşundan Günümüze Kepirtepe Kitabı